Bursa Şehir Hastanesi, organ nakli alanında yeni bir döneme başlıyor. Kadavradan yapılan organ nakillerinin ardından canlıdan canlıya organ nakilleri de gerçekleştirilmeye başlandı. Laparoskopik yöntemle gerçekleştirilen iki operasyon sonucunda böbrek yetmezliği yaşayan hastalar, yakınları tarafından bağışlanan böbreklerle yeniden hayata döndüler.

44 yaşındaki Mehmet Erdal, kız kardeşi Gökçen Erdal'dan, 43 yaşındaki Kadir Kadiroğlu ise 40 yaşındaki eşi Halime Kadiroğlu'ndan alınan böbreklerle sağlıklarına kavuştular. Bu başarılı operasyonların arkasında, Bursa Şehir Hastanesi'nin Organ Nakli Merkezi Birim Sorumlusu Op. Dr. Serdar Geylan ve ekibinin emeği bulunuyor. İlk nakil operasyonunda, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Aydınlı ve ekibi de yer aldı.

Op. Dr. Geylan, hastanenin canlıdan canlıya nakil yapma yeteneğine sahip olduğunu vurgulayarak, bu başarının ekibin işbirliği, bilinçli yaklaşımı ve hastaların yakınlarından gelen bağışlarla mümkün olduğunu söyledi.

Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Ayar ise hastanenin organ nakli ruhsatını almasının ardından sadece 10 ay içinde canlıdan canlıya nakilleri gerçekleştirmeye başladıklarını belirtti. Ayrıca, bu tür bağışların Güney Marmara ve Türkiye çapında büyük bir katkı sağlayacağını ifade etti.

Böbrek bağışında bulunan Gökçen Erdal, böbreğini abisine verirken, doktorlar tarafından bilinçli bir şekilde bilgilendirildiğini ve tek böbreğin insanın hayatını sürdürebileceği bilgisini aldığını belirtti. Bu sayede, abisinin sağlığını kurtarmak için tereddüt etmeden böbreğini bağışladı.

Askere Gitmeden Önce Emanet Edilen Para Çalındı Askere Gitmeden Önce Emanet Edilen Para Çalındı

Kadir Kadiroğlu ise uzun yıllar böbrek yetmezliği ile mücadele etti ve eşi Halime Kadiroğlu'nun böbreğini alarak yeniden hayata tutundu. Çift, organ naklinin önemini kavradıktan sonra diğer insanlara da bağış yapmalarını tavsiye ediyor.

Bursa Şehir Hastanesi'nin canlıdan canlıya nakil başarısı, organ bağışının önemini bir kez daha vurguluyor ve böbrek yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarının tedavisinde umut ışığı oluyor. Organ bağışının yaşamları kurtarabileceğini ve daha fazla insanın bu değerli harekete katılmasının gerekliliğini hatırlatıyor.