Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Gazze-İsrail hattındaki son çatışmaların ABD'nin Ortadoğu politikalarının başarısızlığını gösterdiğini belirtti. Putin ayrıca bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının gerekliliğini vurguladı. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov ise Rusya'nın Filistinlilerle köklü tarihi bağları olduğunu ve İsrail ile de ilişkileri bulunduğunu ifade etti. Peskov, çatışmanın her iki tarafıyla ilişkilerin sürdürüldüğünü ve çözüm yollarının bulunmasına yardım etme çabalarının devam edeceğini belirtti. Ayrıca, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Rusya'yı ziyaret etmeyi planladığını ancak ziyaret tarihinin henüz kesinleşmediğini açıkladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Gazze-İsrail hattındaki son çatışmaların Amerika Birleşik Devletleri'nin Ortadoğu politikalarının başarısızlığını gösterdiğini vurguladı. Putin, bu çatışmaların bir sonucu olarak, bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının artık bir gereklilik olduğunu ifade etti.
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya'nın Filistinlilerle tarihsel ve köklü bağları olduğunu ve ayrıca İsrail ile de ilişkileri bulunduğunu belirtti. Peskov, "Rusya, her iki taraf ile de farklı düzeylerde temaslarını sürdürüyor. Ancak son dönemdeki gelişmeler, çözüme yönelik etkili adımların atılmadığını gösteriyor. Yine de, çözüm yollarının bulunmasına yardımcı olmak için çabalarımızı sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.
Ayrıca, Peskov, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Rusya'yı ziyaret etmeyi planladığını ancak ziyaret tarihinin henüz kesinleşmediğini bildirdi.
Putin'in bu açıklamaları, bölgedeki gerilimin arttığı bir dönemde gelmesiyle uluslararası arenada dikkat çekti. Filistin-İsrail çatışmalarının tırmandığı bir ortamda, Rusya'nın Filistin devletinin kurulması gerekliliğini vurgulaması, bölgedeki dengelerin nasıl şekilleneceği konusunda önemli ipuçları sunuyor. Ayrıca, Rusya'nın İsrail ile olan ilişkilerini sürdürerek, çözüm yollarının bulunmasına katkı sağlama niyetinde olduğunu gösteriyor.
Bu ziyaret, bölgedeki gelişmelerin ve Rusya'nın Filistin meselesine yaklaşımının daha da netleşmesi açısından önemli bir fırsat olabilir.
