Sakarya’nın Karasu ilçesinin sahiline vuran ve soyu tükenmeyle karşı karşıya kalan deri sırtlı deniz kaplumbağasının boyutu görenleri şaşırttı. Dünyadaki en büyük sürüngenlerden biri olan deri sırtlı deniz kaplumbağası, Pasifik, Atlas, Hint Okyanusu ve Akdeniz’de görülmektedir. Sakarya’nın Karasu ilçesi İhsaniye Mahallesi sahilinde ölü olarak bulunan kaplumbağa, 3 metre boyunda ve 900 kilograma kadar ulaşabilen bir canlı türüdür.
Bu ölü deri sırtlı deniz kaplumbağasının sahilde bulunması vatandaşları da şaşırtmıştır. Okyanuslarda en derine dalan ve en büyük mesafeleri kat eden “Şampiyon kaplumbağa” olarak da bilinen bu canlının soyunun tükenme riskiyle karşı karşıya olduğu bilinmektedir. Karasu Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Atilla Bıçakcı, nadir görülen bu deniz kaplumbağasının bulunmasıyla ilgili olarak, “Bu türü ne buralarda ne de Karadeniz’de görmemiştik. Yaklaşık iki metre boyunda. Bunun buraya nasıl geldiği belli değil. Çok değişik bir tür, siyah renkli ve kabuğu farklı. Yetkililer bu durum hakkında nasıl bir çalışma yapar bilemiyorum” şeklinde konuşmuştur.
Mahalle sakini ise, sabah hayvan otlatırken sahile gelerek kaplumbağayı bulduğunu belirtmiştir. Bu olayın ardından bölgede büyük bir şaşkınlık ve merak oluşmuştur. Sakarya’da nadir görülen bu dev deri sırtlı deniz kaplumbağasının sahile vurması, doğa severlerin ve bilim insanlarının dikkatini çekmiş ve araştırmaların yapılmasına sebep olmuştur.
Tüm bu olaylar, Sakarya’nın doğal yaşamının önemini ve korunması gerekliliğini bir kez daha hatırlatmaktadır. Doğal yaşamın dengesinin korunması ve nadir türlerin korunması için daha fazla çaba sarf edilmesi gerekmektedir. Deri sırtlı deniz kaplumbağası gibi soyu tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan canlı türlerin korunması, doğal dengeyi sağlamak ve ekosistemi korumak adına büyük önem taşımaktadır.
Bu olay, insanların doğaya ve çevreye karşı daha duyarlı olmaları gerektiğini bir kez daha hatırlatmaktadır. Doğal yaşamın korunması ve canlı türlerinin soyunun devam ettirilmesi, insanlığın ortak sorumluluğudur. Sakarya’da yaşanan bu olay, doğa sevgisini ve doğal yaşamın önemini bir kez daha vurgulamaktadır.
